Laboratuvar arşivleri - Sayfa 2 / 2 - Redo Analyzer


Katkı maddeleri analiz laboratuvarı, gıda çeşitliliğini artırmak, gıdanın besleyici özelliklerini koruyup dayanıklılığını sağlayarak raf ömrünü uzatmak,  lezzetini ve rengini cazip hale getirmek gibi amaçlarla kullanılan ve gelişen teknolojiyle birlikte kullanımı zaruri hale gelen katkı maddelerinin kalitatif ve kantitatif olarak belirlenmesini sağlayacak analizleri yapan bölümdür. Günümüzde gıdalara katılan katkı maddelerinin çeşidi çok artmıştır. Bu maddelerin büyük bir bölümünün belirli limitleri aşmadan kullanımı gerekmektedir. Katkı maddelerinin bu sınırları aşan kullanımı insan sağlığına zararlı olmaktadır. Laboratuvarımız çeşitli gıda ürünlerinde kullanılan katkı maddelerinin analizlerini yaptığı gibi; kullanımı yasak olan katkı maddelerinin de analizlerine yönelik çalışmalar yapmaktadır.



Son yıllarda önemli gelişmeler kaydeden moleküler biyoloji ve genetik mühendisliği tekniklerinin tarımsal üretime yansıması ile genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) olarak bilinen yeni özellikler kazandırılmış ürünlerle kamuoyunun dikkatini çeker hale gelmiştir. GDO içerebilecek ürünlerin üretiminden tüketiciye sunulmasına kadar geçen çeşitli aşamalarında incelenip değerlendirmeleri yapılmaktadır.

Moleküler Biyoloji laboratuvarımızda GDO içeren ürünlerinden kaynaklanabilecek risklerin engellenmesi, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması için 13.08.2010 tarih ve 27671 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik esaslarına göre tüm gıda, tohum ve yemlerde DNA izolasyonu ve GDO tarama ve miktar testleri yapılmaktadır.



Hayatımızın vazgeçilmezi olan gıdaların teknik gelişmelere paralel olarak üretilmesi, halkımızın dengeli ve sağlıklı beslenebilmesinde temel unsurdur. Gelişen teknoloji üretici ve tüketicinin bilinçlenmesini, dolayısıyla ürün kalitesinin artmasını sağlamaktadır. Gıda güvenliğinin ve kalitesinin artmasına yönelik tüm çalışmalar toplum sağlığı açısından büyük önem arz etmektedir.

Sağlıklı gıda üretirken kirlenmeye sebep olabilecek kaynak ve üretim basamaklarının bilinmesi ve kontrol altına alınabilmesi güvenli gıda üretiminin temel prensibidir. Laboratuvarımızda insan sağlığını direkt etkileyebilecek işleme, nakliye, depolama, tüketim aşamalarında olabilecek kirlenme ile gıda zehirlenmesi yapıp raf ömrünü azaltacak mikroorganizmaların aranması çalışması yapılmaktadır.

Sıcaklık/Zaman denklemindeki olumsuzluklar mikroorganizma veya mikroorganizma toksinlerinin artmasında etkili olmaktadır. Bu tip gıdalar tüketildiği zaman gıda zehirlenmesi olayları ortaya çıkabilmektedir. Bütün bunlar laboratuvarda yapılan analizlerin önemini ortaya çıkarmaktadır. Laboratuvarımızda Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliğindeki tüm analizler yapılmaktadır.

Mikrobiyoloji laboratuvarımızda TSE-ISO-AOAC-FDA gibi ulusal ve uluslararası kaynaklardan elde edilmiş hızlı, güvenilir, son teknolojik gelişmelere uygun, kabul görmüş analiz metotları kullanılmaktadır.

FEPAS –EQA gibi uluslararası kuruluşlar tarafından yürütülen yeterlilik testlerine katılarak analiz güvenliğimizin devamlılığı sağlanmakta ve belgelendirilmektedir.



Gıda güvenliği ve kalitesi günümüz dünyasında vazgeçilmez bir unsur olmuştur. Kalite kriterlerinin standardizasyonu gerek ekonomik açıdan gerekse tüketici memnuniyeti açısından oldukça önemli bir unsur olup aynı zamanda ithalat ve ihracat gibi ülke ekonomilerinde hassas bir rol oynamaktadır. Her türlü et ve et mamulleri, un ve unlu mamuller, süt ve süt ürünleri, şeker ve şekerli gıdaların; Türk Gıda Kodeksi, TSE standartları ve Gıda Maddeleri Tüzüğüne göre analizleri yapılmakta ve mevzuata uygunluğu kontrol edilip değerlendirilmektedir.

Kimyasal analiz; bir maddenin bileşenlerini ve/veya bileşenlerin bağıl miktarlarını tayin etmek için yapılan işlem(ler)dir. Kalitatif analiz, numuneyi oluşturan element ve/veya bileşiklerin tespitine verilen analiz türüdür. Kalitatif analizde klasik yöntemler, maddelerin karakteristik reaksiyonlarından faydalanır. ön incelemeden (gözle muayene, ısıtma ve alev testi vs) sonra, çeşitli iyonları standart reaktiflerle verdikleri reaksiyonlara göre gruplara ayıran sistematik yollardan gidilir ve bunlardan her birinin (varsa) ortaya konması sağlanır. Kantitatif analiz ise maddenin içerdiği element ve/veya bileşiklerin, yüzde olarak miktarlarının tespiti anlamına gelmektedir. Kantitatif analiz metotları kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır.

Bunlar;

1) Klasik Metotlar

2) Modern (Enstrümantal) Metotlardır.

Klasik metotlar maddenin ağırlık ve hacim yönünden incelendiği yöntemlerdir ve analiz sadece inorganik veya organik kimyasal maddelerin çözeltileri kullanılarak gerçekleştirilir. Modern metotlar ise maddenin ışık absorpsiyonu, manyetik özellikleri veya radyoaktifliği gibi temelleri üzerinde kurulmuştur.

Klasik metotlar da kendi içinde ikiye ayrılır;

  • Gravimetrik analiz
  • Volumetrik (titrimetrik) analiz

Gravimetrik Analiz; analit konsantrasyonunun tayini  için, kimyasal işlemlerden sonra oluşturulan ürünün kütle ölçümüne dayanan bir metottur.

Titrimetrik Analiz; konsantrasyonu bilinen bir çözeltinin analit ile reaksiyona giren miktarının ölçümüne dayanan kantitatif analiz metotlarıdır. Standart çözelti reaksiyon tamamlanıncaya dek ortama yavaş yavaş eklenir.

Kimyasal analizler, kimyasal bileşenleri tanımlamak, kalite kriterlerinin kontrolü ya da tespiti, standardizasyonu sağlamak gibi sebeplerden dolayı gıda sektöründe önemini her geçen gün arttırmaktadır.



Güvenli ve sağlıklı gıda ile beslenmek tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüketicinin en doğal hakkıdır. Gıdaların neden olduğu zararlar büyük ölçüde güvenli olmayan ortamlarda, hijyenik olmayan gıda üretiminden kaynaklanmaktadır. Böyle üretilen gıdalar çeşitli sayılarda zararlı mikroorganizma, aşırı tarım ilacı kalıntısı gibi istenmeyen kimyasal maddeler ve cam, taş, toprak gibi fiziksel maddelerle bulaşarak insanların sağlığına zarar verir. Tüketici şikâyetlerinin büyük bir kısmı gıdalarda bulunan yabancı fiziksel maddelerden oluşmaktadır.

Fiziksel tehlikeleri üzerinde taşıyan ürünler ile ilgili şikayet veya özel istek ile Fiziksel Analiz Laboratuvarı’na gelen numunelerin Türk Gıda Kodeksi, TSE Standardı, Gıda Maddeleri Tüzüğü’ne göre analizleri yapılarak en kısa sürede, doğru ve güvenilir şekilde raporlanmaktadır.



Günümüzde gıda sektöründe sürekli yeni yöntemler ortaya çıkmakta ve gıda maddelerinin çeşitliliğinde ve formülasyonunda sürekli değişimler yaşanmaktadır. Bununla birlikte gıda ürünlerinin kaliteli ve güvenilir olması ve tüketicilerin sağlığını tehlikeye atmayacak şekilde üretilmesi, her zamankinden daha önemli olmuştur. Bu noktada gıda üreten firmaların yürürlükte olan yasal düzenleme esaslarına ve yayınlanmış yerli ve yabancı standartlara uygun faaliyet göstermeleri ve yetkili laboratuvarlar tarafından gerçekleştirilen gıda analizleri büyük katkı sağlamaktadır. Çıkarılan yasal düzenlemeler insan sağlığını korumayı amaçlamaktadır. Bunlara uyulduğunun teyit edilmesi için laboratuvar gıda analizlerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Firmalar bugün GMP İyi Üretim Uygulamaları Sistemi ya da ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi gibi standartlara uygun üretim yapmaktadır ve tüketicilere bu durumlarını kanıtlamak için yine laboratuvar gıda analizlerine gerek duyulmaktadır.

Gıda analizleri ayrıca, firmaların ürünlerin üzerine besin içeriğini yazmak zorunda olmaları, kalite kontrol çalışmaları kapsamında ürün kalitesini tespit etmek istemeleri, yeni geliştirilen ürünlerin veya yeni üretim yöntemlerinin sonuçlarını görmek istemeleri ya da araştırma ve geliştirme faaliyetleri kapsamında firmalar için bir ihtiyaçtır.

Bütün insanlar sağlıklı gıda ürünlerine ulaşmak ve doğru beslenmek hakkına sahiptir ve bu yaşamsal bir konudur. Ancak sağlıksız ve bilinçsiz sürdürülen tarımsal faaliyetler, giderek küçülen tarım alanları, gittikçe tükenme noktasına gelen doğal kaynaklar ve onarılmaz bir şekilde bozulan ekolojik denge ve yaşanan küresel ısınma problemleri yüzünden, gıda büyük bir insanlık problemi haline gelmiştir. Gıda maddelerinin üretilmesi, hazırlanması ve tüketicilere sunulması süreçleri, insan sağlığı ve çevrenin korunması bakımından dikkate alınmak zorundadır.

Güvenli gıda dendiği zaman, uygun yöntemler ve malzemeler ile hazırlandığı zaman, besin değerlerini ve fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik özelliklerini kaybetmeyen gıda maddeleri anlaşılmaktadır. Yani güvenli gıda insan sağlığına zarar vermeyen gıdadır. Gerçekleştirilen gıda analizleri ile insanlar gıda kaynaklı risklere karşı korunmuş olmaktadır. Gıda analizleri ile gıda yüzünden ortaya çıkacak riskleri azaltmak ve bu risklerin oluşmasını önlemek amaçlanmaktadır. Gıda ürünlerinin, üretim, taşıma, paketleme, depolama ve tüketicilere sunmaya kadar bütün süreçlerde insan sağlığı ve çevre korunmak zorundadır.

Laboratuvarlarımızda gerçekleştirilen başlıca gıda analizleri şunlardır:

  • Fiziksel analizler
  • Kimyasal analizler
  • Mikrobiyolojik analizler
  • Katkı analizleri
  • Kalıntı analizleri
  • Mineral analizleri
  • Mikotoksin analizleri
  • Moleküler biyoloji analizleri
  • GDO (GMO) analizleri
  • Yem analizleri

Gıda analizleri sırasında hem yürürlükte olan yasal düzenleme esasları hem de yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlar dikkate alınmaktadır. Laboratuvarımız, TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun olarak akredite olmuştur ve bu kapsamda hizmet vermektedir.


Gıda Analiz Laboratuvarı Birimlerimiz

İncele


Fiziksel Analiz Birimi

Güvenli ve sağlıklı gıda ile beslenmek tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüketicinin en doğal hakkıdır.

İncele


Kimyasal Analiz Birimi

Gıda güvenliği ve kalitesi günümüz dünyasında vazgeçilmez bir unsur olmuştur.

İncele


Mikrobiyoloji Birimi

Hayatımızın vazgeçilmezi olan gıdaların teknik gelişmelere paralel olarak üretilmesi, halkımızın…

İncele


Moleküler Biyoloji Birimi

Son yıllarda önemli gelişmeler kaydeden moleküler biyoloji ve genetik mühendisliği tekniklerinin…

İncele


Katkı-Kalıntı Analiz Birimi

Katkı maddeleri analiz laboratuvarı, gıda çeşitliliğini artırmak, gıdanın besleyici…

İncele


Mineral Analiz Birimi


İncele


Toksin Analiz Birimi

Çeşitli gıda maddelerinde gelişebilen küfler belirli bir zamandan sonra bulundukları ortam içerisine…



Gıda ile temas eden ambalaj materyallerini etkileyen bir çok çevresel faktör bulunmaktadır. Ambalajdan esas beklenen mikrobiyolojik olarak gıdayı bulaşmalara karşı korumak ve gıdanın kalitesi ile güvenliğini sağlamaktır. Ancak aynı ambalaj malzemesi doğru seçilmediğinde gıdaya çeşitli kimyasal maddeleri bulaştırma tehlikesini de beraberinde getirebilir. Bunu kısaca Kimyasal Migrasyon kavramıyla açıklayalım;

Belirli koşullar altında altında ambalaj malzemesinin üretiminde kullanılan kimyasal maddelerin temasta bulunduğu gıda maddesi ile etkileşerek gıdaya göç etmesi ya da transferi olarak tanımlanır. Belirli koşullar ile sözü edilen durum aslında migrasyonu etkileyen faktörler olarak bilinir ve temelde dört farklı faktör vardır.

  • İlki gıdanın yapısıdır. Gıdanın içeriği ambalajın yapısını bozabileceği için ambalajın yapısında bulunan kimyasalların  gıdaya geçmemesi gerekmektedir. Örneğin asidik özellikteki bir gıda maddesi eğer ambalajın içeriğindeki bir maddeyi çözündürebiliyorsa bu ambalaj malzemesi gıdaya uygun değildir. Yine kimyasal boyar madde içeren bir ambalaj malzemesi yağda çözülüyorsa ve rengini veriyorsa böyle bir malzeme örneği yağlı ürünlerin ambalajlarında kullanılmamalıdır.
  • İkinci parametre temas süresidir. Bu bakımdan düşünüldüğü zaman kısa temas süreleri için uygun ambalaj malzemeleri uzun etkileşim süreleri için uygun olmamaktadır. Genellikle ambalaj malzemeleri için temas süresi farklılıklar göstermektedir.
  • Üçüncü parametre temas sıcaklığıdır. Gıda maddeleri ile etkileşime giren malzemelerin bulunduğu ortamın sıcaklığı kimyasal migrasyonu etkiler. Bilindiği gibi kimyasal reaksiyonların hızı çoğunlukla sıcaklıkla artar. Migrasyon çalışmaları da, sıcaklık etkisiyle hızlanan kimyasal reaksiyonlara benzediği için sıcaklığın artışı migrasyonu arttırır. Ambalaj malzemeleri; derin dondurucu veya buzdolabı gibi düşük sıcaklıkta depolanarak kullanıldığı gibi; sterilizasyon işlemlerinde, kaynatılarak, mikrodalgada ve hatta paketli olarak pişirme gibi farklı sıcaklık şartlarında da kullanılabilmektedir. Yüksek sıcaklıklarda kullanıma uygun olmayan ya da dondurulmaması gereken ambalajlar uygun şartlarda kullanılmadığı zaman, ambalajın içeriğindeki kimyasal maddelerin gıdaya transfer olmasına yani kimyasal migrasyona sebep olabilmektedir.
  • Dördüncü parametre de ambalajın yapısı ve içeriğinde kullanılan maddelerin miktarıdır. Ambalaj malzemelerindeki kimyasalların hareketi molekülün büyüklüğüne ve şekline, malzeme ile herhangi bir etkileşimin olup olmadığına, malzemede var olan kütle transferine dayanıklı olup olmamasına bağlıdır. Eğer gıda ile temas eden kimyasal malzeme gıda ile uyumlu değilse, malzemenin yüzeyinde genleşme yaparak kimyasal maddelerin gıdaya geçişine sebep olabilmektedir. Bu durumu anlayabilmek için gıdayla temas eden üç farklı malzemeyi göz önüne almak gerekebilir. Bu malzemeler metal, cam ve seramikler gibi sert malzemeler olarak sınıflandırılan ve geçirgenliği az olanlar, plastik, kauçuk ve elastomer gibi ‘plastikler’ olarak sınıflandırılan geçirgenliği yüksek olanlar ve Kağıt ve karton gibi heterojen ve gözeneklerinde hava boşlukları olan gözenekli malzemeler olarak sayılabilirler.


Gıda üreten firmalar için ambalajlama, ürünlerin uygun koşullarda taşınmasına, depolanmasına ve raflarda tüketicilere sunulmasına imkan veren ve içindeki gıda maddelerini bir takım bulaşanlardan koruyan, kısaca gıda için hijyen ve güvenlik koşulları sağlayan önemli bir süreçtir. Bu bakımdan özellikle gıda sektöründe ambalajlama çok önemlidir. Ambalajların temel işlevi, içinde bulunan gıda maddelerinin niteliklerinin ve kalitesinin korumasıdır. Bunun yanı sıra ambalaj maddeleri ve teknikleri, tüketicilerde bir satın alma isteği uyandırması bakımından da önemlidir. Artık günümüzde ambalajlama işi basit bir paketleme işi değildir. Ancak sözü edilen iki işlevden sadece birine odaklanmak, yani sadece gıdayı korumaya veya ambalaj ile dikkat çekmeye odaklanmak, ciddi bir başarısızlık nedenidir.

Ne kadar kaliteli bir ürün üretilirse üretilsin kaliteli bir ambalajlama yapılmamışsa, örneğin ambalaj malzemelerinden migrasyon riski gözardı edilmiş demektir. Ama sadece albenisi olan bir ambalaj malzemesinin de ürün kalitesini etkileme ihtimali yoktur. Bu bakımdan işini ciddiye alan işletmeler ambalaj analizlerine önem vermektedir. Bu konunun uzmanlarına göre ambalajlama işi, önemli bir pazarlama aracıdır ve en az içindeki ürün kadar önemlidir. Bir ambalajın kalitesi, içindeki ürünü koruma kabiliyetini göstermektedir.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından çıkarılan şu tebliğ, gıda ile temas eden, veya gıda ile temas etmesi mümkün olan ya da muhtemel olan plastik malzemelerin üretim, işleme ve dağıtım süreçlerinde uyulması gereken kuralları açıklamaktadır: Türk Gıda Kodeksi Gıda İle Temas Eden Plastik Madde ve Malzemeler Tebliği (Tebliğ no: 2013/34). Bu tebliğ, tümüyle plastikten yapılan malzemeleri, yapıştırılan veya birleştirilen çok katmanlı plastik malzemeleri, baskılı veya kaplanmış malzemeleri, kapak ve kapatma elemanlarındaki kullanılan plastik malzemeyi ve çok katmanlı malzemelerdeki plastik katmanları kapsamaktadır.

Ambalaj malzemeleri insanlar için sağlık riskleri taşımaktadır. Bu yüzden ambalaj üretiminde kullanılan malzemeler, kullanım şekli ve amacına uygun olarak birçok gerekliliği karşılamak zorundadır. Ambalaj analizleri bu nedenle önemli olmaktadır. Bu test ve analizler ile firmalar, hem tüketicilerde sağlık risklerini hem de sevkiyat, yükleme ve depolama işlerinden kaynaklanan kayıpları önlemektedir. Ambalaj testleri, ambalaj malzemelerinin uygun olduğunu ve beklenen korumayı sağladığını kanıtlamak için yapılmaktadır.

Laboratuvarlarımızda gerçekleştirilen başlıca ambalaj analizleri şunlardır:

  • Dayanıklılık testleri
  • Fiziksel ve mekanik testler
  • Baskı kalitesi testleri
  • Hava koşullarından etkilenme testleri
  • Migrasyon testleri
  • Bir takım kimyasal testler

Ambalaj analizleri sırasında hem yürürlükte olan yasal düzenleme esasları hem de yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan standartlar dikkate alınmaktadır. Laboratuvarımız, TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun olarak akredite olmuştur ve bu kapsamda hizmet vermektedir (Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği İçin Genel Şartlar standardı).


Ambalaj Analiz Laboratuvarı Birimlerimiz

İncele


Kimyasal Analiz Biririmi

Gıda ile temas eden ambalaj materyallerini etkileyen bir çok çevresel faktör bulunmaktadır….


İletişim

Yenibosna Merkez Mahallesi, 29 Ekim Caddesi, No:35, Bahçelievler/İSTANBUL
+90 (532) 282 05 79

+90 (212) 599 18 19

+90 (212) 599 18 13

info@analyzer.com.tr

Bizi Takip Edin

Bizi sosyal medya platformlarından da takip edebilirsiniz.