Blog arşivleri

Vegan ürün içeriğinde, direkt veya dolaylı yoldan, hayvanlardan elde edilen hiçbir bileşen olmayan ürünler anlamına geliyor.

“Vegan” kelimesi ilk defa 1944 yılında “The Vegan Society” kurucusu Donald Watson tarafından kullanılmıştır ve günümüze kadar gelmiştir.
Veganlığı ,kısaca anlatacak olursak hayvansal kaynaklı ürünlerin kullanımını tamamen reddeden yaşam biçimidir.

Veganlık, vejetaryan beslenmenin bir kolu olarak sayılabilir. Fakat vegan beslenme kendi arasında ‘ Ravistler, Fruvitarianlar, Zenmakrobiyotikler ‘ olarak 3’e ayrılmaktadır. Hayvan hakları ve sömürüleri önlemek için ve bunun gibi birçok amaçla veganizm özellikle son dönemde oldukça ilgi gören konu haline gelmiştir. Hayvansal kaynaklı hiçbir gıda ve gıda maddesi barındırmayan ürünleri tüketicilerine sunmak için gıda sektörü devrim niteliğinde yenilik yapmıştır.

Hatta son dönemde vegan sucuk, hamburger , dondurma ve peynir yapılmıştır.

Vegan ürünlere nasıl güvenebiliriz?

Vegan etiketiyle piyasaya sunulan tüm ürünler belirli bir test ve denetim sisteminden geçmesi gerekmektedir. Ürünler üzerinde hayvansal DNA aranması yapılmalıdır. Gerekli durumlarda üretim denetimleri yapılmalıdır.

Vegan Gıda Ürünleri :

Mantar
Badem Sütü
Hindistan Cevizi Sütü
Zeytinyağı
Yumurtasız Kepekli Ekmek
Keten Tohumu
Bulgur
Esmer Pirinç
Tofu
Soya Ürünleri
İrmik
Yulaf
Hurmalı Bar
Hindistan Cevizi Yağı
Brokoli
Havuç
Karpuz
Kiraz
Böğürtlen
Mercimek

Yeni Koronavirüs Hastalığı kısaca ismi ile (COVID-19), ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde ortaya çıkmıştır. Aralık ayının sonlarında solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gelişen hastalarda yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüs olmuştur.

Aralık ayının sonunda başlayan bu salgın hastalık ile beraber yaşanılan pandemi dönemi sebebiyle maskeler temel ihtiyaçlarımız arasında olmuştur.

Covid-19 virüsü ile beraber alınan önlemler maske, mesafe ve temizlik gelmiştir. Fakat yaşanan yasaklar ile beraber maskesiz sokağa çıkmak ve maskesiz kapalı alanlarda durmak mümkün olmamıştır. Bu sebeple maske kullanımı artmış , satışlar oldukça yükselmiştir.
Peki bu kadar kullanılan maskeler için hangi önlemler alınmıştır?
Tüm dünyada alınan önlemlerin başında maske kullanımı yer almaktadır. Fakat maskelerin mikrobiyal temizlik düzeyi en önemli hususlar arasında sayılmaktadır.

Maskelerin kullanımı günlük yaşantımızda arttığı için kullanıcılar ve halk tarafından da sorgulanması artmıştır. Özellikle internet arama motorlarında nasıl üretildiği, hangi malzemeden yapıldığı , hangi standartlarda üretilmesi gerektiği gibi konular sıkça aratılmıştır.

Piyasada satışa sunulan maskelerin belirli standartlar kapsamında test işlemlerinden geçmeleri gerekmektedir. TS EN 14683 – Tıbbi Yüz Maskeleri” standardı kapsamında, enfekte edici maddelerin insanlara bulaşmasını sınırlamak için tasarlanan tıbbi yüz maskeler için imalat, tasarım, performans gerekleri ve deney yöntemleri detaylı bir şekilde belirtilmiştir.
TS EN 14683 standardı kapsamında üretilen maskeler performans testlerinden geçerler ve sınıflandırılırlar. Performans seviyelerine göre Tip I, Tip II, Tip IIR olarak üç gruba ayrılan maskeler “Bakteriyel Filtrasyon Verimliliği, Değişim Basıncı, Damlacık Direnç Basıncı, Mikrobiyal Temizlik” test sonuçları göz önüne alınarak değerlendirilmektedir.

Test yöntemleri ve ilgili yasal düzenlemeler baz alınarak Tıbbi Ve Tıbbi Olmayan Maskelerde Mikrobiyal Temizlik Düzeyi Test işlemleri gerçekleştirilmektedir.

Ozon Nedir?

Ozon gökyüzünün mavi olmasını sağlayan bir gazdır. Ozon gazı (O3), renksiz, 3 oksijen atomundan oluşan atmosferin üst katmanlarında yer alır. Ozon gazının asli bir görevi bulunmaktadır. Dünya’yı Güneş kaynaklı zararlı mor ötesi ışınlardan korumak onun görevleri arasında yer almaktadır. Ayrıca ozon havanın temizlenmesini sağlamaktadır. Atmosferin üst katmanlarında bulunan UV ışınları, alt katmanlarında yıldırım çakması sonucu oluşmaktadır.

Ozon Testi Hakkında Sağlık Bakanlığı Kararı

UV-C Cihaz/ Sistemlerinde ozon salınımının (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA tarafından iç ortamda insan ile temasa uğraması durumunda belirlenen ozon salınım limiti 0,05 ppm olarak belirlenmiştir.) ASTMD 4490-96(2)test metoduna göre 0.05 ppm limitinin altında olduğu akredite laboratuvarlardan alınacak belge ile kanıtlanmalıdır. Ozon salınımının limit üstünde olması durumunda ürünler “Biyosidal Ürün Yönetmeliği” Kapsamında değerlendirilecektir.

Fakat araç klimaları ve kişisel kullanım için üretilmiş manuel kullanılan muhtemel UVC dezenfeksiyon sistemleri bu uygulama içerisinde yer almamaktadır.

Deterjan temizleme özelliği bulunduğu için günlük hayatımızda sıkça kullandığımız kimyasal maddedir. Temeli petrol türevlerinden elde edilmektedir. Deterjanın amacı ise hayatımızı sürdürürken eşyalarımızın, kıyafetlerimizin, yaşam alanlarımızın temizliğini sağlamaktır.
Günlük hayatımızda çamaşır ve bulaşık deterjanı olarak kullanılan deterjan kelime olarak bakıldığında sabun hariç tüm genel temizleyici grup altında sayılmaktadır.

Deterjan birçok üründe kullanılmaktadır ve içeriğindeki katkı maddeleri sebebiyle üretim aşamasından tüketicinin eline ulaşana kadar test işlemlerinden geçmesi gerekmektedir. Deterjanın içeriğinde neler olduğunu sizinle paylaşacağız.

* Deterjan ağartıcılar
* Korozyon önleyiciler
* Optik beyazlatıcılar
* PH ayarlayıcılar
* Köpük ayarlayıcılar
* Dezenfektan
* Parfüm
* Enzim gibi birçok katkı maddesi içermektedir.

Deterjan analizleri aşağıdaki gibidir :

– Anyonik Aktif Madde Tayini
– Yüksek Molekül Kütleli Katyonik Aktif Madde Tayini
– Düşük Molekül Kütleli Katyonik Aktif Madde Tayini
– Noniyonik Aktif madde Tayini
– Serbest Alkali ya da Serbest Asidite Tayini
– Alkalinite Tayini
– İnorganik Sülfatların Miktarı Tayini
– Toplam Aktif Madde
– İnorganik Tuzların Tayini
– Klorür Tayini
– Organik Solvent Kalıntısı Tayini
– Zeloitlerin Tayini
– Suda Çözünmeyen Madde Miktarı Tayini
– Formaldehit Tayini

Uluslararası standartlar ve yasal düzenlemeler ilke edinerek “Deterjan Analizleri” gerçekleştirilmektedir.

Yeme içmeden kaynaklı gün geçtikçe hastalıklar artmaktadır. Peki hastalıklara sebep olan nedir?
En önemli faktör gıdalara bulaşan patojen mikroorganizmalardır. Bu durum insanların sağlığını tehdit etmektedir.

Challenge test ise; bir gıdanın patojen veya bozulmaya neden olabilecek mikroorganizmaların bulaşma sonucu, bu mikroorganizmaların üremesini destekleme kabiliyetinin saptanması amacıyla kullanılan bir yöntemdir.

Yani bu test kapsamında, gıdanın üretim, depolama, taşıma gibi tüketiciye ulaşana kadarki süreçte bulaşma olabileceği durumlar asimile edilmektedir.

Challenge testinin yapılma nedenleri;

– Gıdanın, patojen mikroorganizmanın gelişmesine ve toksin üretmesini sağlayacak özelliklerinin olup olmaması
– Gıdada üreyebilecek mikroorganizmaların ne kadar sürede kabul edilemeyecek seviyeye ulaştığının tespiti
– Çeşitli depolama koşullarının simüle edilerek raf ömrü çalışmasının yapılması
– Gıda maddelerinde kullanılan koruyucuların etkinliğinin ve kullanım miktarılarının belirlenmesi
– Listeria, Salmonella ve diğer patojen mikroorganizmaların özellikle üretilecek ambalajlı ve tüketime hazır gıdaların gıda güvenliği yönetmeliklerine uygunluğunun belirlenmesi

Test işlemleri için seçilecek mikroorganizmalar ürünün üretim, depolama ve taşıma gibi aşamaları dikkate alınarak belirlenir. Son yıllarda bilindiği üzere gıda güvenliğinin öneminin artmıştır. Gıda yoluyla insana bulaşan patojenlerin belirlenmesi zorunlu hale gelmiştir. Challenge testleri ile tüm gıda ürünlerinde, ürünün tüketiciye ulaşmadan hatta üretilmeden öncesinde kontamine riskine karşı önlem alınması için amaçlanmaktadır.

Yüzey analizi , dokuların analizini ve malzemelerin, nesnelerin pürüzlülüğü ve yuvarlaklığı gibi özelliklerin ölçülmesini kapsayan geniş bir alandır.

Her malzemenin içinde bulunduğu veya kullanıldığı ortamda çevresi ile ilk temas ettiği yerin analizleri yapılmaktadır.
Yüzey analizlerini aşağıda maddeler halinde sıraladık :

Aerobik Koloni Sayımı (SWAB)
coli Aranması (Katı Ortamda)(SWAB)
Enterobacteriaceae Sayımı (SWAB)
Koagulaz pozitif staphylococcus Sayımı (SWAB)
Koliform bakteri Aranması (Katı Ortamda) (SWAB)
Listeria monocytogenes Aranması (SWAB)
Salmonella spp Aranması (SWAB)
Gıda ile Temas Eden Her Türlü Yüzeyde Aerobik Koloni Sayımı
Gıda ile Temas Eden Her Türlü Yüzeyde Bacillus cereus sayımı
Gıda ile Temas Eden Her Türlü Yüzeyde Enterobacteriaceae Sayımı
Gıda ile Temas Eden Her Türlü Yüzeyde Escherichia coli Sayımı
Gıda ile Temas Eden Her Türlü Yüzeyde Koagülaz pozitif stafilokokların sayımı- (Staphylococcus aureus ve diğer türler)
Gıda ile Temas Eden Her Türlü Yüzeyde Koliform Bakteri Sayımı
Gıda ile Temas Eden Her Türlü Yüzeyde Küf ve Maya Sayımı
Gıda ile Temas Eden Her Türlü Yüzeyde Laktik Asit Bakterilerinin Sayımı
Gıda ile Temas Eden Her Türlü Yüzeyde Listeria monocytogenes Aranması
Gıda ile Temas Eden Her Türlü Yüzeyde Salmonella spp. Aranması
Gıda ile Temas Eden Her Türlü Yüzeyde Sülfit İndirgeyen Anaerobik Bakteri Sayımı
Maya ve Küf Sayımı (SWAB)

Eski dönemden günümüze kadar sabun en temel temizlik malzemelerinin başında gelmiştir. Özellikle pandemi döneminde insanların en çok başvurduğu temizlik yöntemlerinden biri olmuştur.

Sabunun NA ve K tuzlarından meydana gelmektedir. İçerlerinde bulunan hidrofobikler sayesinde yağ ve kir parçalarını sarar bu nedenle kişisel temizlikte ön plana çıkar.

Günlük hayatımızın her alanında ihtiyaç duyduğumuz sabun evlerde, okullarda, umumi yerlerde kullanılır. Sabun genellikle temizleyici olarak krem, sprey, losyon, kozmetik, ilaç yapımında da kullanılmaktadır.
Peki sabunlar tüketiciye ulaşana kadar neden test işlemlerine tabi tutulur. Sık kullanılması ve cilde direk temas etmesinden dolayı test ve analiz işlemlerine tabi tutulmaktadır.

Sabun analizleri şu şekildedir:

– Toplam Alkali Miktarı Tayini
– Toplam Serbest Alkalinite Tayini
– Serbest Yağlı Asit Miktarı
– Sabunlaşamayan, Sabunlaşmamış ve Sabunlaşabilen Madde Tayini
– Etanolde (Alkolde) Çözünemeyen / Çözünen Madde Miktarı Tayini
– Reçine Asitlerin Belirlenmesi
– Klorür Tayini
– İnorganik Tuzların Tayini
– Serbest Kostik Alkali Tayini, NaOH/KOH tayini

Laboratuvarlarımızda uluslararası standartlar, test yöntemleri ve ilgili yasal düzenlemeler baz alınarak “Sabun Analizleri” işlemleri gerçekleştirilmektedir.

Son dönemde Dünya’da ve Türkiye’de yaşanan salgın döneminde maskeler hayatımıza girmiş ve günümüzün vazgeçilmezi olmuştur.

Covid-19 virüsü ile tüm dünyada alınan önlemlerin başında maske kullanımı yer almaktadır. Hayatımızın tam merkezinde bulunan maskelerin, en önemli konusu mikrobiyal temizlik düzeyidir.

Maskelerin günlük hayatımızda kullanımının artması ile tüketici tarafından sorgulanması da artmıştır. Pandemi döneminde kullanıma uygun maskenin hangi standartlarda üretilmiş olması gerektiği ve onay alması için gereken testler ve limitlerinin ne olduğu belirli kriterler ile belirlenmiştir.

Piyasada satışa sunulan maskelerin belirlenen standartlarda test işlemlerinden geçmeleri gerekmektedir. TS EN 14683 – Tıbbi Yüz Maskeleri” standardı kapsamında, bulaşıcılığı olan maddelerin insanlara bulaşmasını engellemek için tasarlanan tıbbi yüz maskeler için imalat, tasarım, performans gerekleri ve deney yöntemleri belirlenmiştir.

TS EN 14683 standardı kapsamında üretilen maskeler performans testlerinden geçerler ve sınıflandırılırlar. Performans seviyelerine göre Tip I, Tip II, Tip IIR olarak üç gruba ayrılan maskeler “Bakteriyel Filtrasyon Verimliliği, Değişim Basıncı, Damlacık Direnç Basıncı, Mikrobiyal Temizlik” test sonuçları göz önüne alınarak değerlendirilmektedir.

Türkiye’nin birçok yerinde hizmet veren Analyzer Gıda Analiz Laboratuvarlarımızda uluslararası standartlar, test yöntemleri ve ilgili yasal düzenlemeler baz alınarak Tıbbi Ve Tıbbi Olmayan Maskelerde Mikrobiyal Temizlik Düzeyi Test işlemleri gerçekleştirilmektedir.

Biyolojik Etkinlik Testleri

Kimyasal dezenfektanlar yüzeyler üzerinde temizlik sağlamak ve insan sağlığını tehdit eden mikropları etkisiz hale getirmek için kullanılır.
Genel bir tanım yapılacak olursa dezenfektanlar antiseptik ürünler, patojen mikroorganizmaları önlemek amacıyla canlı dokulara uygulanan biyositlerdir.
Ayrı tıbbi ortamlarda ameliyat ve tıbbi işlemlerde herhangi bir enfeksiyon oluşumunu engellemek için kullanılmaktadır.

Dezenfektanlar kullanım yerleri , cerrahi araç gereçlerin dezenfeksiyonunu sağlamak amaçlı kullanılmaktadır.

Uluslararası standartlar, test yöntemleri, ve ilgili yasal düzenlemeler baz alınarak Kimyasal Dezenfektan ve Antiseptikler üzerinde analiz işlemleri gerçekleştirilmektedir.

Bakterisidal Aktivitesinin Değerlendirilmesi

Gıda sanayi, ev ve tıbbi alanda ve veterinerlik alanlarında yaygın olarak kullanılan antiseptiklerin ve dezenfektanların üzerinde yapılması gereken çalışmalardan birisi de bakterisidal aktivitesinin değerlendirilmesidir.
Satışa sunulacak ürünün denetlenmesi, ruhsatlandırma işlemleri için analiz edilmesi gereken önemli bir parametredir.

– S.aureus ATCC 6538
– P.aeruginosa ATCC 15442
– E.coli ATCC 10536
– E.hirae ATCC 10541
– M.avium ATCC 15769,
– M.terrae ATCC 15755

Fungusidal ve Mayasidal Aktivitelerinin Değerlendirilmesi

Gıda sanayi, ev ve tıbbi alanda ve veterinerlik alanlarında yaygın olarak kullanılan antiseptiklerin ve dezenfektanların ruhsatlandırılması işlemlerinde fungusidal ve mayasidal aktivitelerinin değerlendirilmesi önemli bir parametredir.

– C.albicans ATCC 10231
– Aspergillus brasiliensis ATCC 16404

Sporisidal Aktivitenin Değerlendirilmesi

Gıda sanayi, ev ve tıbbi alanda bulunabilecek sporlar, insan sağlığı açısından zararlı olduğu için kullanılacak antiseptik ve dezenfektanlar sporisidal özellikte olmalıdır.

– B.subtilis ATCC 6633

Virüsidal Aktivitenin Değerlendirilmesi

Virüsler ortamda canlı kalabilen ancak insan vücuduna girdikten sonra çoğalan mikroorganizmalardır. Son günlerde dünyayı sarsan Corona Virüs gibi birçok hastalık yapan virüs türleri bulunmaktadır. Virüslerin üzerindeki etkinliklerinin değerlendirilmesi biyosidal ürünlerin ruhsatlandırılması ve piyasaya sunulması açısından önemlidir.

– Poliovirus Type 1, L
– Adenovirus Type 5, strain Adenoid 75, ATCC VR-5
– Murinenorovirus, strain S99 Berlin
– Bakteriyofaj P001, Bakteriyofaj P008

Legionellaya Karşı Bakterisidal Aktivitenin Değerlendirilmesi

Legionella , tatlı suda ve ıslak toprakta doğal olarak oluşan bir bakteri cinsidir.

Mikobakterisidal ve Tüberkülosidal Aktivitenin Değerlendirilmesi

Umumi ve Kişisel Alan, Medikal Alanlarda, Kimyasal Dezenfektanlar ve Antiseptiklerin mikobakterisidal ve tüberkülosidal aktivitesinin değerlendirilmesi uygun test ve analizler kapsamında akreditasyon kapsamımızda gerçekleştirilmektedir.

– Mycobacterium avium
– Mycobacterium intracellulare (MAI)
– Mycobacterium kansasii
– Mycobacterium chelonae

Bakteri Öldürme Etkinliğinin Değerlendirilmesi

Havuz suyu ve SPA gibi ortamlarda kullanılan dezenfektanların bakterisidal etkinliğinin belirlenmesi için test ve analizler akredite olarak gerçekleştirilmektedir.

Gıda testleri çok kapsamlı yapılan işlemler bütünüdür. Gıda ürünlerinde yer alan gıda bulaşanları ve pestisit kalıntıları, bir kısım kimyasal madde kalıntıları ve veteriner ilaç kalıntıları günümüzde dünya genelinde tüketicilerin sağlığını tehdit etmektedir.

Gıda intoleransları, insan sağlığına zarar veriyor olması, üretici firmaları tedirgin ettiği kadar tüketicileri de endişelendirmektedir. Gıda boyaları, gıda koruyucu maddeleri, tatlandırıcılar, gıda katkı maddeleri ve gıda enzimler ise insan sağlığı açısından çok daha büyük sıkıntılar yaratmaktadır. Birçok ülkede ve ülkemizde gıda katkı maddelerinin kullanımı katı kurallarla düzenlenmiştir. Kullanılan başlıca katkı maddeleri şunlardır: aminoasitler, koruyucular, antioksidanlar, tatlandırıcılar, boyalar ve asitlik düzenleyicileri.

Gıda üretildi ve son aşamaya gelindi burda da ambalajlama çalışmaları devreye girmektedir. Bu ambalajlar gıda ile temas ettiklerinden bulaşma riski yaratmakta ve gıda güvenliğini tehdit etmektedir. Gıda güvenliği koşullarına uygun olup olmadıklarının beyanı için test ve analizlerine ihtiyaç vardır.

. Plastik malzemeler, metal malzemeler, metal alaşımları, yeniden üretilen selüloz bazlı malzemeler, kauçuk, kağıt, karton, cam veya tahta malzemelerde migrasyon testleri bu amaçla yapılmaktadır.

Birde genetiği değiştirilmiş gıdalar bulunmaktadır. Bazı ürünlerin verimini arttırmak veya bu ürünlerin yetişme döneminde zararlı canlılar tarafından daha az zarar görmesini sağlamak için genetik yapısı ile oynanmaktadır. Bu çalışmalar özellikle soya, pamuk, mısır ve şeker pancarında yapılmaktadır. Yabancı birçok ülkede gıda ve yem ürünlerinde GDO kullanımı kısıtlanmıştır. Ülkemizde de gıdalarda GDO’lu ürün kullanımı yasaktır. Sadece yemlerde bazı GDO türlerine yüzde 0,9’a kadar izin verilmektedir.

Fakat gıda sektöründe çok sayıda sahtecilik olayı yaşanmaktadır. Bu konuda gıda sahteciliği riski en çok taşıyan başlıca ürünler şunlardır: zeytinyağı, balık, organik gıdalar, süt, hububatlar, bal, çay ve kahve, başta safran ve toz kırmızıbiber olmak üzere çeşitli baharatlar, şarap ve bazı meyve suları. ELISA, real time PCR, ve DNA dizilimini içeren farklı tekniklerle marka sahtecilikleri tespit edilebilmektedir.

Gıda ürünlerinde güvenirliği sağlamak için çok çeşitli ölçüm, test, analiz, muayene ve kontrol hizmetleri vermektedir. Bu kapsamda verilen başlıca hizmetler şunlardır:

Yiyecek testleri
İçecek testleri
Su testleri
Konserve testleri
Meyve sebze testleri
Hazır gıda testleri
Gübre testleri
Tarım testleri

Gıda testleri çalışmalarında mevcut yasal düzenlemeler ve ulusal ve uluslararası birçok kuruluş tarafından yayınlanan standartlar dikkate alınmaktadır.

Older Posts

Blog arşivleri - Redo Analyzer

Vegan Ürün Belgelendirmesi

Vegan Gıda Ürünleri :

Tıbbi Maske Testleri

Ozon Salınım Testleri ve Analizleri

Deterjan Analizleri

Challenge Testleri

Yüzey Analizleri

Sabun Analizleri

Tıbbi Maske Testleri

Biyolojik Etkinlik Testleri

Gıda Testleri

İletişim

Hizmetlerimiz

Laboratuvarlarımız

Bizi Takip Edin